Ayrımcılık Karşıtı Atölye
ve Söyleşi Serisi
Açık Atölye
“Ayrımcılık Karşıtı Atölye Söyleşi Serisi” kapsamında gerçekleştirilen atölye çalışması, sanatçıların ayrımcılık, ötekileştirme, eşitsizlik ve dayanışma gibi temalar etrafında eser ürettikleri, çok sesli ve katılımcı bir süreç olarak kurgulandı. Atölye, açık atölye formatında yürütüldü; böylece üretim süreci yalnızca sanatçılar arasında değil, aynı zamanda kentten gelen ziyaretçilerin katılımıyla da zenginleşti. Üretim süreci boyunca atölyeye gelen Eskişehirliler, sanatçılarla doğrudan temas kurma, eserlerin ortaya çıkış süreçlerine tanıklık etme ve ayrımcılık kavramı üzerine düşünsel paylaşımlarda bulunma imkânı buldu. Atölyeye katılan sanatçılar arasında Akın Ayaz, Azra Yakar, Bera Bektaş, Burcu Nur Cengiz, Bülent Kayatepe, Cengiz Karagümüş, Dilara Yerlikaya, Ece Ebrar Sözkesen, Ege Engin, Ege Ön, Etem Aka Sözbilir, Hale Kocabaş, Hasan Hüseyin Özmen, Hatice Karakaş, İrem Esra Gökalp, Meryem Özbahar, Onur Erkaya, Oğuzhan Acar, Saltık Doğa Özsar, Semanur Özdemir, Taha Düzler, Özlem Kanat Örneksoy, Ülkü Usta ve Yaren Sümer yer aldı. Farklı şehirlerden gelen bu sanatçılar, ortak üretimle ayrımcılığın farklı biçimlerine karşı duyarlılık geliştiren sanatsal ifadeler ortaya koydular.
Söyleşi Serisi
Anadolu Kültür’ün desteğiyle, Paper People Project’in katılımcı topluluklarından biri olarak yer aldığı “Ayrımcılık Karşıtı Atölye Söyleşi Serisi”, 24–27 Aralık tarihleri arasında Çekirdek Eskişehir’de başarıyla gerçekleşti. Dört gün süren etkinlik boyunca kültür-sanat alanında ayrımcılık karşıtı pratikler, dayanışma biçimleri, alternatif üretim modelleri ve sanatın dönüştürücü gücü üzerine zihin açıcı sohbetler yapıldı. Konuşmacılar arasında Odeon Pergamon ve Darağaç
inisiyatiflerinden temsilciler, feminist sanat alanında çalışan Günseli Baki, kültür-sanat üzerinden ayrımcılık kavramını ele alan Hande Çevik ve sanatın gündemini sorgulayan bakış açısıyla Osman Şişman yer aldı.
Paralel Etkinliğin Gücü
“Ayrımcılık Karşıtı Atölye Söyleşi Serisi”, söyleşi ve atölye olmak üzere iki paralel etkinlik olarak tasarlandı. Bu yapının amacı, hem düşünsel hem de üretimsel alanları eşzamanlı olarak harekete geçirerek daha kapsayıcı ve çok katmanlı bir deneyim sunmaktı. Söyleşi serisi, alanında deneyimli konukların bilgi ve perspektiflerini paylaşarak katılımcılara ayrımcılık, dayanışma ve sanatın dönüştürücü gücü üzerine düşünsel bir zemin sunarken; eş zamanlı yürütülen açık atölye ise bu düşünsel zeminin üretime nasıl yansıdığını görünür kıldı.
Günseli Bakı, Yücel Tunca, Ayrcımcılık Karşıtı Söyleşi, Çekirdek Eskişehir
Toplumsal Diyalog
Sanatçılar, söyleşilerden ilham alarak ya da kendi deneyimleriyle harmanlayarak ayrımcılık teması etrafında eserler üretti. Atölyenin açık bir formatta yapılması ise, bu üretim sürecini kentle buluşturmayı, yerel halkın sürece dahil olmasını ve sanatın toplumsal bir diyaloğa dönüşmesini sağladı. Bu çift yönlü kurgu, izleyiciyle sanatçı arasında karşılıklı etkileşim yarattı ve ayrımcılık karşıtı sanatsal ifadelerin yalnızca sanat çevresi içinde değil, toplumsal alanda da yankı bulmasını amaçladı.
Yaren Sümer, Sanatçı, Çekirdek Eskişehir
Taha Düzler, Sanatçı, Çekirdek Eskişehir
İlk gün, Odeon Pergamon ve Darağaç İzmir’den katılımcıların deneyim paylaşımlarıyla başladı. “İzmir’de Bir Mahalle: Darağaç ve Dayanışma” ile “Kolektif Üretim Kültürü: Bergama Deneyimi” başlıklı konuşmalarda, mahalle temelli kolektif sanat üretimi örnekleri üzerinden birlikte üretmenin imkânları tartışıldı.
Ayrcımcılık Karşıtı Söyleşi, Çekirdek Eskişehir
25 Aralık’ta Günseli Baki, feminist bakış açısıyla sanat üretiminde karşılaşılan ayrımcı yapıları görünür kılarak yeni bir okuma
alanı sundu. 26 Aralık’ta Hande Çevik, ayrımcılık kavramının çağrışımları üzerinden düşünsel bir alan açarak kültür-sanatın toplumsal önyargılarla ilişkisini sorgulamaya davet etti. Serinin son gününde Osman Şişman ile “Sanata dönüştürücü bir güç atfetmek ne demek?” sorusu ekseninde, sanatın derdi, dili ve gerçeklikle ilişkisi üzerine felsefi ve pratik tartışmalar yürütüldü.
Bu söyleşi serisi, kültür-sanat alanında ayrımcılığın farklı biçimlerine karşı farkındalık yaratmayı, katılımcılar arasında diyalog ve ortak düşünme alanı kurmayı hedefledi. Ayrımcılık karşıtı yaklaşımları kolektif üretim ve deneyim paylaşımı üzerinden çoğaltmayı amaçlayan bu seri, yerel ve bağımsız aktörler arasında kalıcı ilişkiler kurmak için bir zemin oluşturdu.
